• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Virüse yakalanan engelli sağlıkçıya ücretsiz izin yok!

Virüse yakalanan engelli sağlıkçıya ücretsiz izin yok!

Koronavirüs (Kovid-19) riski altındaki engelli ve kronik hastalığı olan sağlık emekçilerine ücretsiz izin dahi verilmiyor.

Koronavirüs nedeniyle 15 gün yoğun bakımda kalan engelli sağlık emekçisi Kadri Ökmen, “Eğer izin verilmiyorsa, bizi çalıştırıyorsanız çevresel düzenlemelerin yapılması, engelliler için özel tedbirlerin alınması gerekir” dedi.

Koronavirüs (Kovid-19) riski altındaki engelli ve kronik hastalığı olan sağlık emekçilerine ücretsiz izin dahi verilmiyor. Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi’nde zor şartlarda çalışan engelli sağlık emekçilerinden biri olan laboratuvar teknisyeni Kadri Ökmen, 5 Kasım’da koronavirüse yakalandı.  Yüzde 96 engelli olan Ökmen, 7 gün boyunca normal serviste tedavi gördü ancak sağlık durumunun kötüye gitmesi sonrası yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Yoğun bakım ünitesinde 15 gün tedavi gören Ökmen’in 5 gündür normal serviste tedavisi devam ediyor.  

EL YIKAMAYA İNSANÜSTÜ ÇABA! 

Telefon aracılığıyla görüştüğümüz Ökmen, solunum cihazı ile rahat nefes alamadığını, ağrılarının devam ettiğini dile getirdi. Salgından önce de engelli sağlık emekçilerinin zorlandığını ifade eden Ökmen, “Ben elimi yıkamak için bile insanüstü bir çaba sarf ediyorum. Lavabolar bize göre yapılmamış ellerimizi yıkarken hep üstüme su sıçratıyorum. Salgın nedeniyle sık sık elimi yıkamam gerekirken ben bundan kaçıyordum. İşe gidip gelirken, tekerlekli sandalye kullandığım için rampalar bizi çok zorluyor. Rampaların onarılması için belediyelere yazı yazdığımızda bizimle adeta dalga geçer gibi yazılar yazıyorlar. Çalıştığım hastanenin önünde bulunan rampayı yaptırmak için 6 yıl uğraştım” dedi. Salgınla birlikte engelli sağlık emekçilerinin işlerinin daha zorlaştığını aktaran Ökmen, yetersiz koruma ekipmanlarıyla çalışmak zorunda kaldıkları için sağlık emekçilerinin virüse yakalandığını belirtti. Ökmen, engelli sağlık emekçilerine yönelik izin, ücretsiz izin hakkının engellenmesinin de kendilerini zorladığını kaydetti. 

‘İŞE GİTMEZSEK AİLEMİZ AÇ KALIR’ 

Engelli sağlık emekçilerinin izinli sayılmasının sağlık sistemini etkilemeyeceğini vurgulayan Ökmen, “Hepimizin ailesi var, eğer işe gitmesek ailemiz aç kalır. İşe de gittiğimizde korona tehlikesi var. Bir yanda cüzdan bir yandan sağlık bu baskı altında kalıyorsun. Bazı arkadaşlarımızın maddi durumu daha iyi ve ücretsiz izinli sayılma talebinde bulundular ama bu talepleri dahi kabul edilmedi. Biz engellilere zulüm yapılıyor. Biz engelliyiz, bizim bazen özel ihtiyaçlarımız oluyor ama o durumda bile izin kullanmıyoruz” diye konuştu.   

GÜNDE 300 HASTAYLA TEMAS 

Ökmen, “İktidarın sağlık emekçilerini önemsediğini hiçbir zaman düşünmedim. Şimdi ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha anladım. Biz engelliler hiçbir zaman yöneticiler tarafından pozitif ayrımcılık görmedik. Aksine hep negatif ayrımcılığa uğradık. Ben engelliyim beni günde 300 hasta ile muhatap ediyorlar” diye belirtti. 

İDARİ İZİN HAKKI 

Ökmen, taleplerini şöyle sıraladı: “Engelli olan biz sağlık emekçileri salgına karşı çok kırılgan durumdayız, öncelikle idari izin verilmesi lazım. Eğer izin verilmiyorsa bizi çalıştırıyorsanız çevresel düzenlemelerin yapılması, engelliler için özel tedbirlerin alınması gerekir. Bizim riskli işlerde çalıştırılmamamız gerek. Bu kadar risk altında olmamıza rağmen ek ödeme alamıyoruz, ek ödemelerimizin verilmesi lazım. Bize zatürre ve grip aşısı yapılması lazım ama e-nabız’da buna gerek olmadığı yazıyor. Grip aşısı bizim için çok önemli, bu dönemde daha çok önemli.” 

ÖNLEMLER RASYONEL DEĞİL 

Ökmen, Sağlık Bakanlığı’nın vaka sayılarını doğru açıklamamasından kaynaklı insanlarda rehavet oluşturduğunu, bunun yansımasının da hastanelerde artan vaka sayıları olarak döndüğünü dile getirdi. Ökmen, 14 günlük bir tam kapanmanın olması gerektiğini belirterek, “Alınan önlemler rasyonel değil. Dünyanın hiçbir yerinde benzerleri bile yok” dedi. 

Kaynak: MA

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN