Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Ayşegül Ateş Tarla, Türkiye’nin normalleşme sürecine erken girdiğini söyledi.
Ayşegül Ateş Tarla, 1 Temmuz’da başlayan normalleşme sürecini ve salgının Gaziantep’teki seyrini ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Tarla, şunları kaydetti:
“VARYANT VİRÜSLER ÇOĞALDIKÇA AŞININ ETKİNLİĞİ DE DÜŞÜYOR”
“Hindistan da aslında bir normalleşme sürecine girdi ve ondan sonra birdenbire vakalar arttı. Biliyoruz ki varyant virüsler; kontrolsüz pandemilerde, kontrol edilemeyen alanlarda ortaya çıktı. Bu varyantların da daha çok bulaşıcı olduğunu ve ölüm oranlarına etki ettiğini biliyoruz. Çok hızlı yayıldı delta varyantı. Çünkü bulaştırıcılığı yüzde 60 daha yüksek. Burada bazı aşıların etkili olduğu söyleniyor. Biliyoruz ki varyant virüsler çoğalmaya başladıkça aşının etkinliği de düşmeye başlıyor.
“BAKANLIK BİLGİ EKSİKLİĞİ İLE VAKALARI AÇIKLIYOR”
Türkiye’de de varyant virüsler var. Bakanlık açıklıyor ama biliyoruz ki bilgi eksikliği ile açıklıyor. Bize bir bilgi vermiyor. Varyant virüslerin üç kat daha arttığını söylüyor. Yüzde 60 daha fazla bulaştırma özelliğine sahip bu virüslerin daha fazla arttığını düşünüyoruz. Rusya açıklama yaptığında, Moskova’da artan varyant virüslerin yüzde 60’ının delta olduğunu söylediğinde biz turistleri kabul ediyorduk, ekonomik kaygı gözeterek. Bu da yaygınlaşmaya neden oldu. Burada en etkili yöntem aşılama. Aşılamada iyi noktada değiliz. Günde 1 milyon aşılama çok iyi ama hızla devam etmemiz gerekiyor. Şu anda düşmeye başladı aşılama.
“AŞILANMA YÜZDE 80’LERE ÇIKMALI”
Biz varyantlardan önce aşılanma oranını en düşük yüzde 60’larda tutuyorduk ama varyantlar ortaya çıkınca bizim aşılanma oranını en az yüzde 80’e çıkarmamız gerekiyor. Ancak şu an çok gerisindeyiz. Bunun için özel çalışmalar yapılması gerekiyor. İlk olarak aşı karşıtlıkları, tedirginlikleri üzerinde ciddi çalışmalar yapılmalı. Daha sonra hangi bölümde, meslek ve yaş grubunda aşılama düşükse tespit edilip buna yönelik çalışma yapılması gerekiyor.
“GAZİANTEP’TE ÇOK DİLLİ BİR ÇALIŞMA YAPILMALI”
Haziran ayında Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu bir anket çalışmasının raporunda ev hanımları, kamuda çalışan taşeron işçiler, özel sektördeki işçiler ve esnafta çok ciddi bir aşılanmama oranı görülüyor.
Bu rapor bize ipucu veriyor. Bu çalışma genişletilebilir. 9 bin 400 kişi ile yapılmış bir anket çalışması ama sonuçta bize bir ölçek veriyor. Bu ölçeğe göre de bu aşılanma oranının düşük olduğu noktalarda çalışmalar yapılabilir. Aşılanmama oranlarının nerelerde fazla olduğunu bilip, ona göre daha spesifik çalışmalar yapmamız gerekiyor. Bu noktada iş kamu kurumlarının bilgi paylaşımına geliyor. Çünkü kamu bizimle bilgi paylaştığında çalışmalar yapabiliriz. Biz Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak ulaşabildiğimiz bilgiler oranında çalışmalar yapabiliyoruz. TTB’yi de takip eden belli bir kesim var, etkili olduğumuz ve TTB en güvenilir kaynak olarak seçildi gazeteciler derneği tarafından. Vatandaşın güven duyması çok önemli. Diğer önemli nokta ise yerellerdeki dezavantajlı gruplar. Antep için dezavantajlı gruplar olarak değerlendirdiğimiz gruplar daha farklı olabiliyor bazı illere göre. Gaziantep’in mülteci nüfusu daha fazla. Mülteci nüfusuna göre de bir çalışma yapmamız lazım. Yeri gelir Antep’in kendi etnik yapısını da kapsayacak çalışmalar yapılabilir. Aşı çalışmalarını çok dilliliğe çevirmemiz gerekiyor. Burada tek başına Türkçe yetmeyebilir. Kürtçe, Arapça, Farsça ve İngilizce gibi diller de kullanılmalı. Ne kadar çok kişiye ulaşılırsa o kadar iyi olur.
“AŞI HERKESİN HAKKI”
Aşı herkesin hakkı, Türkiye vatandaşı olsun ya da olmasın sağlık, aşı herkesin hakkı diyerek Göçmen Sağlığı Merkezlerinin de aşılamaya açılması gerekiyor. Yeri geliyor Çingeneler gibi kayıtsız, dezavantajlı gruplarla ilgili uzun vadeli çalışmalar yapmak gerekiyor.”
“HER ŞEYİN NORMALLEŞTİĞİ SÖYLENEN GARİP BİR SÜREÇ”
1 Temmuz tarihini normalleşme süreci açısından erken bulan Ateş Tarla, şunları söyledi:
“5 bin vakanın altına inmenin aksine artış gösteren vaka sayılarını görüyoruz. Ben temmuz ayının sonunda araya bayramın da girmesiyle vaka artışının olacağını düşünüyorum. Yanı sıra mitingler, kongreler ve kalabalık toplantılar da yapılıyor. Maske, mesafe noktasında ciddi bir rahatlama hissi var insanlarda. Ama aşılamanın bu kadar düşük olduğu bir şehirde, vaka sayısının böyle olduğu bir noktada ne yazık ki maske ve mesafeyi koruma önlemlerinin bırakılmaması gerektiğini tekrar hatırlatmakta fayda var.”
VATANDAŞ NE DİYOR?
ANKA Haber Ajansı muhabirleri, delta varyantının kentte neden artış gösterdiği konusunu Gazianteplilere sordu.
Harun Fırtına: İnsanlar ilk zamanki korkuyu atlattı. Devletin biraz daha serbest bıraktığı politika bence yanlış oldu. Maske takmaya dikkat etmemekle birlikte elimizi daha az yıkar hale geldik.
Mehmet Emin Erat: Allah’a bağlı olmadığı için artabilir. İnsanlar Allah’ı unutuyor. Allah da bize bu belayı veriyor. Başka bir nedeni yok.
Nilgün Nur: Maske, mesafe kurallarına uyulmuyor, bu bir gerçek. Çoğu zaten maske takmıyor burada. En büyük sebebi de odur, kurallara uyulmaması. Bir rahatlık geldi, aslında virüs hala devam ediyor. Nedense yokmuş gibi davranıyorlar. Acaba aşıdan dolayı mı, ‘aşı olduk, o bizi korur’ diye mi, bilemiyorum. Aslında korumaz. İnsan önce kendini korumalı ki karşı da korunmalı. 1 Temmuz, erken oldu. Biraz daha sıkı tutmaları gerekiyordu ki daha da azaltmaları lazımdı virüs olayını.”
Saadet Çınar: Koronavirüs artmış ama turizm sezonundan dolayı rakamlar gizleniyor. Buna adım gibi eminim. Benim komşumun anne babası yoğun bakımda yatıyor, kendisi de koranvirüs.”
Neşe Işık: Yasakların kalkması çok kötü bir şey. Bence virüs yok, olsa insanlar bu kadar rahat olamaz. Ölüm, insanı bu kadar korkutmayabilir mi? O yoğun bakımlardaki insanlar herhangi bir dizide değil veya bir animasyon değil.
Aynur Yılmaz: Bu şekil olur mu, olmaz işte. Artar bu sefer. Millet serbest bırakılırsa artar. 1 Temmuz’da tam açılma iyi olmadı.